Akatalpa Öykü, Şubat 2010, sayı 6
“İyi daktilo yazıyorsun” diyor Mehtap'a.
“Hep para getirecek şeyler öğrenmek zorunda kaldım” diyor Sevgi'ye.
“Hiç bir zaman paraya dönüşecek şeyler öğrenmedim ben. Piyano, edebiyat, resim öğrenmem gibi” diyor Mehtap'a.
“Yanılıyorsun” diyor “sana öğretilen her şeyin satınalma gücü var. Kolej bitirmiş bir kızın piyasası yüksektir” Sevgi'ye.
“Sen sanata yakınsın, ben ücretli hayata” diyor üniversite okumanın yanı sıra bir bankada çalışan Mehtap.
“Edebiyat önemli ama” diyor hakkında her şeyi sorup öğrenmek istemesine karşın haksızlıklar zincirine bir halka daha eklerim edebiyle susan Sevgi ona.
“Babam memur-işçi. Annem ev hanımı” diyor Sevgi'ye.
“Bizi farklı hayatlara sürükleyen eşitsizliğe isyan ediyorum” diyor Mehtap'a.
“Bizi ayıran sizin imtiyazlı muhitiniz” diyor Sevgi'ye.
“Bu ayak diremeni seviyorum” diyor Mehtap'a.
“Bu sayfanın dışında, ülüştüğünüz gelecekte asla biraraya gelemeyiz” diyor Sevgi'ye.
“İnsani değerlerimiz var. Edebiyat var...” diyor Mehtap'a.
“Bir hak arama sanatı değilse...” demiyor, “piyonlar satranç oyununun aleti; ya peki siz sanatçılar, edebiyatçılar hangi oyunun aletisiniz?” diyor Sevgi’ye.
“Dur, gitme! Öyle güzelsin ki.” diyor Mehtap'a.
“Ama siz haddinizce göbekbağısızsınız” diyor Sevgi'ye.
17 Şubat 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder