Sensiz [Sombahar, Sayı 9, Ocak-Şubat 1992]
Uzakta bir kış külü. Göl buzuna batmış yanık eller. Ellerimiz. Bekler.
Kırmızı saçlı çocuklar, perçemi düşmüş alnına, kolları kırık ağaçlardan yapraklar
yeşil yağmur kusar toprağa, göz, suyunu eker yalnızlık tohumuna.
Bir hüzün panayırı
Sonra, kuşlar...
Kanatsız gövdeleriyle büyütürler semayı.
Bahçeler üşür. Dudaklar ıslak
Ve dalgalar yarım kalmış bir hüznü vurur kıyıya. Ölü.
Sonra, kuşlar.
Geçip gitmek bir yalnızlığı. Dağı, ırmağı... Oysa ki bir yüreğin yürekliği
Zencefresi yalnızlığın.
Yalnızlığın gözü var, odaların solgun sarmaşığı. İpeğin hikayesi.
Ölüm büyümez, çoğalır. Yalnızca çoğalır ağıtların acısı; acı hep aynı acı:
Evrenin mayası.
2 Kasım 2007 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder